Yükleniyor

Her şey sona erdiğinde dünya nasıl görünecek?

Cömert, eşitlikçi, daha hoşgörülü ve empatiyle bakan insanlar olabilecek miyiz?

Bugün bilim adamları, ekonomistler, siyasetçiler arasındaki uluslararası işbirliğinin global iyiliğe katkısı ne ölçüde kalıcı olacak?

Bu birleştirici endişe, belirsizliği ne kadar akort eder?

Ya iş dünyası, nereye evriliyor?

Filmsel zamanda yaşıyormuş gibiyiz. Evde tükettiğimiz zaman ağır çekim, haber akışı baş döndürücü süratte. Evden çalışmalar kontrolcü krallığı tahttan indirirken, aslolanın sonuçları düşünmek olduğu fikri artık daha baskın. İş iletişiminde güven olgusunun önemi belleklerde tahta çakmaya hazırlanırken; delegasyonu iyi bilen, cömert ve nezaketle istihdam işbirliğine yatkın olanın devri başlıyor. 2020 ve önümüzdeki birkaç yıl ezber bozan planlama yılları olacak.

Peki bu belirsizlikte hangi derse çalışmak lazım? Müşteri ihtiyaçlarına uygun model geliştirmek, kapanan dağıtım kanallarına yönelik inovasyon konuları ciddi bakılması gereken odaklar gibi görünüyor. Tabi bir de evden çalışma modeline kafa yormak lazım. Kayıpları minimize edecek iş akışı ve iletişim modeli geliştiren müşterisine yanında olduğunu hissettirip işletmesini sürdürülebilir kılacak. Kısacası işletmenin kendi tanımını yeniden yapma zamanı bu zaman.

Dünya; hayatı geri vitese takmış, çıkmakta olduğu yokuşun sonunu getirmeye çalışıyor. Her şey bittiğinde sokaklar yeniden neşeyle dolacak. Çocuklarımız okullarına daha bir hevesle isteyerek gidecekler. Herkes işini daha severek yapacak. Tiyatrolar, konserler, sahaların önünde yeniden kuyruklar oluşacak. Festivaller, bayramlar daha bi coşkulu kutlanacak.

Ve en önemlisi, sarılıp kucaklaşacağız yeniden. Hayatı ve de her şeyi çok ama çok daha fazla seveceğiz...

Önceki Gönderi
Turizmde Teknolojik Pivotlarla Nasıl Fark Yaratılır?
Sonraki Gönderi
Yeni İş Kafası